YABANCILAR HUKUKU
Yabancılar Hukuku, Türk Hukuku’na göre yabancılara uygulanan kurallar ile milletlerarası anlaşmaların Anayasa’nın 90. maddesi gereğince Türk Hukuku’na dâhil olmasıyla yürürlüğe giren kuralların bütünü anlamına gelmektedir. Yabancılar Hukuku genel anlamda mütekabiliyet ilkesine dayanmakta olup, yabancılara Türkiye’de uygulanacak olan hukuk kuralları yabancının vatandaşı olduğu ülkeye göre farklılık göstermektedir.
Yabancıların Türkiye’ye girişleri ve ikamet izinlerine ilişkin olarak 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 28 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, yabancıların Türkiye’ye giriş ve ikamet izinleri İçişleri Bakanlığı ’na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilmektedir.
Yabancıların Türkiye’ye girişleri anılan kanunda sayılan gerekçelerle yasaklanabileceği gibi Türkiye’ye girişlerine izin de verilmeyebilir. Her iki karara ilişkin olarak da itiraz yolu bulunmakta olup, red ya da yasak sebebine göre itiraz şekli değişmektedir.
Türkiye’de, vizenin veya vize muafiyetinin tanıdığı süreden ya da 90 günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni olması zorunluluğu bulunaktadır. İkamet izni başvurusu genel olarak yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki konsolosluklara yapılır.
6 ay içinde kullanılmaya başlanmayan ikamet izinleri geçerliliğini kaybeder. İkamet izni çeşitleri 6458 sayılı kanunda düzenlenmiş olup, bu izin türleri;
a) Kısa Dönem İkamet İzni
b) Aile İkamet İzni
c)Öğrenci İkamet İzni
d)Uzun Dönem İkamet İzni
c) İnsani İkamet İzni
d) insan Ticareti Mağduru İkamet İzni şeklindedir.
Yabancıların Türkiye’de çalışabilmesi için gerekli olan çalışma izinlerine ilişkin esas ve usuller 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’da düzenlemiş olup, yabancıların çalışma izni başvurusu yapabilmeleri için de yine izin süresinin bitiminden itibaren 60 gün süreyle geçerli pasaport istenmektedir. Çalışma izni, yapılan düzenleme ile ikamet izni yerine de geçmekte olup, çalışma izni alan yabancıların ikamet izni almalarına ayrıca gerek duyulamaktadır.
4817 sayılı Kanunla çalışma izni türleri de belirlenmiş olup, bunlar Süreli Çalışma İzni, Süresiz Çalışma İzni, Bağımsız Çalışma İzni ve İstisnai Hallerde Çalışma İizni’dir.
Süresiz çalışma izni istisnalar hariç olmak üzere 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslar arası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışma olan yabancılara, süresiz çalışma izni verilebilmektedir. Söz konusu sürelere ilişkin olarak ise kesinti halleri 4817 sayılı kanunda belirtilmiştir.
Türkiye’de bağımsız olarak çalışacak yabancılara ise Türkiye’de en az 5 yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları koşuluyla Bakanlıkça bağımsız çalışma izni verilebilir.
4817 sayılı Kanunla yabancıların çalışma iznine ilişkin olarak bazı istisnai haller sayılmış olup, söz konusu istisnai hallerde yabancılara çalışma izni verilebileceği belirtilmiştir.
Uygulamada yaygın olarak kullanılan süreli çalışma izni ilk başvuruda en çok 1 yıllığına verilmekte olup, uzatma başvurularında yıl sayısı artabilmektedir.
Yabancıların çalışma izni başvuru şekli, yabancının Türkiye’de ikamet iznine sahip olup olmadığına göre farklılık göstermekte olup, Türkiye’de geçerli en az 6 aylık ikamet izni bulunan yabancıların çalışma izni başvuruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na; Türkiye’de geçerli en az 6 ay süreli ikamet izni bulunmayan yabancıların ise çalışma izni başvuruları ise bulundukları ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti Konsoloslukları’na yapılmaktadır.
Sadece Türk Vatandaşlarının yapabileceği Avukatlık, Noterlik, Eczacılık vb. meslekler ise yasaklı mesleklerden sayılmakta olup, söz konusu mesleklere ilişkin yapılan çalışma izni başvuruları kabul edilmemektedir.
Yapılan çalışma izni başvurularının değerlendirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çalışan sayısı, sermaye tutarı vb. değerlendirme kriterleri bulunmakta olup, söz konusu kriterler yıllara göre değişiklik göstermektedir.
Yabancıların Türkiye’de gayrimenkul edinmesi hususu ise 2644 sayılı Tapu Kanunu ve özel kanunlar tarafından düzenlenmiş olup, belirli sınırlamalar dâhilinde yabancıların Türkiye’de gayrimenkul edinmesi mümkündür. Gayrimenkulün niteliklerine ilişkin sınırlamalar bulunduğu gibi gayrimenkulün bulunduğu yere göre de bazı sınırlamalar getirilmiştir. Askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelerde bulunan gayrimenkuller bu sınırlamalara örnek teşkil etmektedir. Yabancı gerçek kişiler kanunda belirtilen istisnai haller, mütekabiliyet ilkesi ve Bakanlar Kurulunca getirilen sınırlamalar hariç olmak üzere Türkiye’de gayrimenkul edinebilmektedir. Yabancı ülke kuralları ve kanunları gereğince kurulmuş olan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri ise Turizm Teşvik Kanunu gibi özel kanunlarda yer alan ilgili hükümler gereğince Türkiye’de gayrimenkul edinebilme olanağına sahiptir.